-ve Harp okulu yıllarına
- Ben kendime doğruydum, ağacım içte yeşerdi
Alışmış gibi
yürürdüm de
Hep ruhumu silkerdi
dünya
Uyanırdım
postallarım yanlış bağlanmış
Sigaramdan vurmuş
avcı
Bir Nisan akşamı sağ
ol diye bağırmadan teşekkür edip
Omzuma düşecek
yıldızı dünyadan aşağı bıraktım-
Yaz sabahları bu tarafta, erken ışımış kuşlar
İçimi senin canın işletir saatim saatine kurulu
İçerlerim uzun buluta, aklıma ne gelse terlerim
Yüzüm yaklaşırken yüzüne bizi çitlerden atlatan
Bahçeye değen sokaktaki arkadaşların sesidir
Bir tilki koşar benim yanımda, ormanında sana su arar
Çalılara iner -say ki yüzme bilmeyen bir Çingenedir-
Dizin değerdi de hallerini acemi yorardım
Sol gözümü yumup dünyayı alnından izlerdim gece
Koştular üstümüze, dizine konmuş serçeyi kaçırdılar
Düşerken, arkadaşlar bizden önce toprağa koydu ellerini
Titrer parmak, çatallaşır için, yürek yüksekte
Karışırsa yüzlerimiz ben solurum canını
Konuşmazsam dizime vur, kalkarsam kolumu çek, tabak koyma geç
gelirsem
Sendelersem yakın dur, yan yana yürümektendir
Bu kan nereye, sokak kapalı, seğiriyor Eylül
Ne çok arkadaş öldürüldü, hayli yaralı var
Üryan Fanzin
Üryan Fanzin