Bu
resim panoya asılmayacak, bu ütü ilk oturuşta bozulacak
Okul
duvarları boyanacak ve kokusu aklından hiç çıkmayacak
Onların
arasından geçersen, biraz Yusuf isen yani
Bıçak
ilk senin elini kanatacak
Çekiç
sesindeki ritim, düz çizgilerin verdiği bulantı
Daha
buradan yol geçecek ama yolda kimse yürümeyecek
Otopark
yapılacak camilerin altına
Yani
çekmeceler düzgün olsa da kalan her şey curcuna
Masayı
toplasan da bir sandalyede uyuklasan da
Elbiselerini
rengine göre dizsen de dolaba güzelim
Bir
ihbarla boşalacak bir balodur sevincin
Aydınlığın
öğlen yanan bir ateş
Daha
buralar çok gelişecek ama insanlar değişmeyecek
Kuşlar
konacak çanak antenlerin üstüne
Demem
ışıklar sadece göz boyama, demem dostlar alışverişte
Demem
bir hâl gelmiş size ama mutluluk getirmemiş
Suyu
taşırken dökülmüş leğen, tortu birikmiş ibrikte
Gelen
kocaman trenlerle gelmiş, giden bahçeler ezerek gitmiş
Daha
müteahhitler girecekmiş yaşadığın mahalleye
Öğlen
güneşi arka odadaki dantel takımlarına
Divandan
kalkan tozlara vurmuş
İşte
temiz boyalı duvarların verdiği keder
İşte
yüksek binaların gölgesinde hırlayan ciddiyet
Daha
her şeye yeni bir isim verilecek
Dağdaki
sis kalktığında
Bu
sefer ırmağa bırakılan çocuk
Saraya
değil bir ilçeye varacak
Kapıyı
çalıp gidince müjde için gelenler
Bebek
konuşmayacak beşikte
Büyüyünce
de susacak