13 Ocak 2019 Pazar

GİZEM'İ İHBAR


Bu resim panoya asılmayacak, bu ütü ilk oturuşta bozulacak
Okul duvarları boyanacak ve kokusu aklından hiç çıkmayacak
Onların arasından geçersen, biraz Yusuf isen yani
Bıçak ilk senin elini kanatacak
Çekiç sesindeki ritim, düz çizgilerin verdiği bulantı
Daha buradan yol geçecek ama yolda kimse yürümeyecek
Otopark yapılacak camilerin altına

Yani çekmeceler düzgün olsa da kalan her şey curcuna
Masayı toplasan da bir sandalyede uyuklasan da
Elbiselerini rengine göre dizsen de dolaba güzelim
Bir ihbarla boşalacak bir balodur sevincin
Aydınlığın öğlen yanan bir ateş
Daha buralar çok gelişecek ama insanlar değişmeyecek
Kuşlar konacak çanak antenlerin üstüne

Demem ışıklar sadece göz boyama, demem dostlar alışverişte
Demem bir hâl gelmiş size ama mutluluk getirmemiş
Suyu taşırken dökülmüş leğen, tortu birikmiş ibrikte
Gelen kocaman trenlerle gelmiş, giden bahçeler ezerek gitmiş
Daha müteahhitler girecekmiş yaşadığın mahalleye
Öğlen güneşi arka odadaki dantel takımlarına
Divandan kalkan tozlara vurmuş

İşte temiz boyalı duvarların verdiği keder
İşte yüksek binaların gölgesinde hırlayan ciddiyet
Daha her şeye yeni bir isim verilecek
Dağdaki sis kalktığında
Bu sefer ırmağa bırakılan çocuk
Saraya değil bir ilçeye varacak
Kapıyı çalıp gidince müjde için gelenler

Bebek konuşmayacak beşikte
Büyüyünce de susacak

TARLALAR YANARKEN


İlk vardığımız düzlükte koştursun diye çocuk
Arabayı devirmeden teker
Bolu dağı efkârla geçilmeden

Ayakların çıplak diye
Yediğin azar unutulmuştur
Ki etraf hâlâ kirli bir balkona benzer

Uyur yolun uğultusuyla anne kız
Şimdi bir dalgınlığa bakar yan yatmak
Çünkü kurtları korkutan bizi de gözetler pusuda
Gece düzlüğe iner, kol gezer, tarla yakar

Ve uyanır
Yılan öldürür

Gece avlanan sürü ürkütmeden çadırları
Atlar gördüklerinden irkilmeden
Çorba dağıtır, bıçak biler, dal yontar
Taşla kapatılmadan su kaynakları

Ne varsa kitapta yeri olmayan
Artık imzalattığımız evraklarda onlar yazılı
Kaç kilometre sonra hüzün bastığı
Ve ısınan çelik
Şimdilik
Annesi kessin kızının uzayan saçlarını
Dileğim vardığımız ilk düzlükte koşturmasıdır çocuğun
Arabayı devirmeden teker
Ve efkârla geçilmeden Bolu Dağı