21 Temmuz 2016 Perşembe

CEPHE

Korkardım karanlıktan da alıştım artık cinlerine
Yaranı, uzun savaşlara gitmeden önce bilmezdim
Kalbimi tam tutuyorum şimdi, dokunmuyor arsızlığın
Islık çalmayanlardan içli şarkılar beklerdim önceleri
İnsan, çat kapı kurtarılır sanırdım

Müjdeyle gittiğim yerden başım eğik dönüyorum
Hatıra diye şimdi sana atılan taşları topluyorum yerden
Hırsızlığıma göz yuman sokakları anmıyorum artık
Bir heves yürüdüğüm ışıklardı, yokuşu görmezden geldiğim
Dualarla çözülürdü başıma musallat olan gençlik
Yolun sonunda, akşamları eve dönmediğimiz şehirler vardı

Kimle yalnızsan bana zul gelir kalanlar
Koştururum ovalarında, uğultuluyum çoktandır
İlkin, şehri çatlatan bir ağrı olarak girdin içime
Bir koşu kızışmış göğsümü dayadığım serinlik
Hatırlayınca iştahım kesilip kalkardım sofradan
Benzin, yüzüme bilmediğim renkler sunardı da
Geceye sığmazdı benim baktığım karanlıklar

Başkasına baktığının nazarı da bana değer
Gökyüzünden öğrendiğimi duvara karşı tekrarlayarak
Her yenilgiden sonra buluşmak üzere çekildiğim yer
Kandır beni suçu üzerime kalacak oyunlara

Akatalpa 180

12 Temmuz 2016 Salı

GANİMETTEN ARTAKALAN

Nerede olsa seslenilince uzaktan duyar
Biz; her hesabın sonunda kuşkulu sayılar bulan,
Yeni elbiselerle gelip bayramın kapısında kalanlar.
Seyircisi, sahnedekilerden azdır oyunumuzun

O’nun çıkardığı yangın,
Masada tek kalmış bir dalgınlıktan başlar

Utandırır mücevherlerin
İnsana dokunduğu yerleri
Topladığı meyveleri üleştirirken avuçlara
Benim payıma gökte kızışmış taşlar düşer

-Ayakkabısının ipleri sıkmış bileklerini
 Belki cephe gerisinde savaş hazırlıkları
 Ya da akşamın seçkin davetlisi-

Ben göz ucuyla, ben üstünkörü
Ben elde kalan uğraştığı rakamlarda
Örtüyü aralayınca bizi çiçekle karşılar ölüler
Yıkılmış medeniyetler görünür sildiğim aynalardan.
O’nun kaybettiği anahtar,
Gecenin kilidini açar bana.

Bizim çeşmemizden kireç ve pas akar
Yaya yolcular,
Su içerken O’nun ırmaklarında

Şimdi, uyanır uyanmaz
Yol uğultusu, elektrik ve reklamlar
Sabah;
Bekleyerek geçiştirilen bir sancıdır otobüs duraklarında

(DİL VE EDEBİYAT DERGİSİ 90)