-ve Harp Okulu yıllarına
Alışmış gibi yürürdüm de
Hep ruhumu silkerdi dünya
Uyanırdım postallarım yanlış bağlanmış
Sigaramdan vurmuş avcı
Bir Nisan akşamı sağ ol diye bağırmadan teşekkür edip
Omzuma düşecek yıldızı dünyadan aşağı bıraktım-
İçimi senin canın işletir saatim saatine kurulu
İçerlerim uzun buluta, aklıma ne gelse terlerim
Yüzüm yaklaşırken yüzüne bizi çitlerden atlatan
Bahçeye değen sokaktaki arkadaşların sesidir
Çalılara iner –say ki yüzme bilmeyen bir Çingenedir
Dizin değerdi de hallerini acemi yorardım
Sol gözümü yumup dünyayı alnından izlerdim gece
Koştular üstümüze, dizine konmuş serçeyi kaçırdılar
Düşerken, arkadaşlar bizden önce toprağa koydu ellerini
Karışırsa yüzlerimiz ben solurum canını
Konuşmazsam dizime vur,
Kalkarsam kolumu çek, tabak koyma geç gelirsem
Sendelersem yakın dur, yan yana yürümektendir
Ne çok arkadaş öldürüldü, hayli yaralı var
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder